Adana, Bursa ve Denizli’de çalışan ve işverenlere ILO desteği

ILO’nun ‘İşyerinde Mesleki Eğitim ve Gelişim Programı’ iş arayanların insana yakışır işlere ulaşmasını yeni illerde destekliyor .

ANKARA (İGFA) – ILO, İşyerinde Mesleki Eğitim ve Gelişim Programını (İŞMEP) üç yeni ilde daha uygulayarak hem çalışanları hem de işverenleri desteklemeye devam ediyor. İŞMEP, işgücü piyasasının hızla değişen ihtiyaçlarına uygun olarak beceri geliştirmeyi destekliyor.

Programın Gaziantep ve Ankara’daki uygulamalarına benzer şekilde, Adana, Bursa ve Denizli’de 700 iş arayan özel sektör işletmelerindeki açık işlere yerleştirilecek ve onların mesleki becerileri geliştirilecek.

İŞMEP’in parçası olduğu “Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Türk Vatandaşları için İnsana Yakışır İş Fırsatlarının Desteklenmesi Projesi”, eşit sayıda (yüzde 50/50) Türk vatandaşı ve Geçici Koruma Altındaki Suriyeliyi destekliyor.

İş arayanların mesleki yetkinlikleri, ILO’nun bu illerdeki uygulama ortakları olan Adana Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), Bursa Yıldırım Belediyesi ve Denizli Organize Sanayi Bölgesi iş birliğiyle verilecek işbaşı ve iş dışı eğitimlerle güçlendirilecek. İşbaşı eğitimler işverenler tarafından işyerinde, iş dışı eğitimler ise bu uygulama ortakları tarafından verilecek. Programa başvurular 31 Ağustos’a kadar devam ediyor.

İŞMEP, kadınların ve engelli bireylerin katılımını önceliklendiriyor ve teşviklerle destekliyor. Program kapsamında kadınlar ve engelli bireylerin insana yakışır iş olanaklarına erişimini artırmak üzere çocuk bakım desteği gibi özel teşvikler sağlanıyor. Tüm İŞMEP yararlanıcıları içinde, yüzde 30 oranında kadın ve yüzde 5 oranında engelli birey bulunuyor.

ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, konuyla ilgili olarak “İhtiyaçlara göre tasarlanan beceri geliştirme programımız İŞMEP ile, kayıtlı işgücü piyasasının ihtiyaçları ile mesleki eğitimi birleştiriyoruz. Bu sayede geleceğin işlerini öngörüp buna uygun beceriler geliştirilmesine odaklanıyoruz. İnanıyoruz ki; mesleki eğitim konusunda hem politika yapıcılara hem işverenlere hem de çalışanlara bir sorumluluk düşüyor. Çünkü ancak bu yolla güçlü, üretken ve kapsayıcı ekonomiler yalnızca sözde kalmaz ve gerçeğe dönüşür” dedi.