Bursalı emekli sorunlarını haykırdı
BURSA (İGFA) – Emekliler olarak seslerini duyurmak için toplandıklarını kaydeden Türkiye Emekliler Derneği(TÜED) Uludağ Şube Başkanı Kenan Pars, emeklinin toplumun el üstünde tutulması gereken kesimi olduğunu söylerken, ” Emekliyi, asgari ücretliyi fakir fukara olarak görenler, emekliye verileni de sadaka gibi veriyor. Emekli sadaka değil, hakkını istiyor. Emekliye TÜİK’in inandırıcılığı olmayan komik rakamlarına mahkum edenler, emekliyi sistematik şekilde bugünkü duruma getirdi. 2002 yılında asgari ücret 184,25 TL iken, en düşük işçi emeklisi aylığı 257 TL idi. TÜFE’ye endeksli yüzdeli zamlarla 20 yılda bugün en düşük emekli aylığı 3 bin 500 TL’ye tamamlanırken, aslında bu rakamın çok altında. Emekli aylığı 3 bin 500 liranın altında olanlara sosyal yardım olarak veriliyor bu fark. Emekliyi sosyal yardıma muhtaç ettiler. En düşük emekli aylığı 3 bin 500 TL ye tamamlanırken asgari ücret şuan 5 Bin 500 TL. Ortalama emekli aylığı ise 4 Bin 600 civarında. Açlık sınırı yaklaşık 7 bin 800 Lira, Yoksulluk sınırı yaklaşık 25 bin 400 Lira. Açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için zorunlu olarak yapması gereken en düşük aylık harcama tutarı. En düşük emekli aylığının 2 katından fazla.
Emekli aylıklarına gerçek enflasyon rakamlarının üstünde bir artış verilmediği sürece kimse ’emekliye zam yaptık’ diyemez. Enflasyon oranında yapılan artış sadece enflasyon neticesinde yiten alım gücünü telafi eder ki; o da yaşanan enflasyonun anca yarısını açıklayan TÜİK sayesinde emeklinin alım gücü eritildi. Biz emekliler TÜİK’e hakkımızı helal etmiyoruz. Emekli kasabın yolunu, etin tadını unuttu. Pazarda, markette gezip bir şey alamadan çıkar duruma geldi. Bıçak gerçek anlamda artık kemiğe dayandı. Emekli faturalarını ödeyemiyor var mı daha ötesi” dedi.
Emeklilerin acil çözüm bekleyen sorunları olduğunu kaydeden Başkan Pars, “Bu sorunları görmezden, duymazdan gelmek demek, biz emeklileri gözden çıkardık demektir. Şu an 13 milyon 869 bin 827 kişi emekli, dul ve yetim aylığı alıyor. Bursamızda ise 593 Bin 335 kişi. Eşleri ve çocukları ile ülke nüfusunun yarısından fazla. Bayramlarda torunlarımızdan kaçıyoruz, peyniri,zeytini gramla almaktan, halk ekmek önünde kuyruk oluşturmaktan utanıyoruz. Buradan bir kez daha haykırıyoruz… Emekli aylıklarımızla geçinemiyoruz. Bırakın giyim kuşamı; kasabın, manavın, marketin önünden bile geçemiyoruz. İçtiğimiz bir bardak çayın, yıkadığımız çamaşırın hesabını yapar hale geldik.
53 yıldır emekli, dul ve yetimlerine hizmet veren Türkiye Emekliler Derneği olarak biz taleplerimizi maddeler halinde buradan bir kez daha sıralıyoruz. 2000 yılı sonrası emekli olanların İNTİBAK sorunu çözümlenmelidir. Emeklilere SEYYANEN ZAM VERİLMELİDİR. En düşük emekli aylığı asgari ücretten az olmamalıdır. Emeklilere refahtan pay verilmelidir.Aylık bağlama oranı yeniden yüzde 70 olmalıdır. Ek ödeme oranları yükseltilmelidir. Emekliye sağlıkta katkı payı muafiyeti getirilmelidir. Bayram ikramiyeleri hakkaniyetli bir artış sistemine endekslenmelidir. Emekliye aile yardımı yapılmalıdır. Emekli promosyonları iyileştirilmelidir. Evi olmayan emeklilere konut alım desteği sağlanmalıdır. Emeklilere kira desteği verilmelidir.
Emeklilere yakacak ve gıda yardımı yapılmalıdır. Enflasyon sepeti, emeklilerin harcama kalemlerine göre güncellenmelidir. SGDP uygulaması emekli aylıklarını yükseltecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Yerel yönetimlerde emekli meclisleri oluşturulmalıdır. Emeklilerin kredi ve kredi kartı borçlarına kolaylık sağlanmalıdır. Emeklilere sendika hakkı tanınmalıdır. Emeklilerin faturalarından vergi alınmamalıdır. Yaşlı bakım modeli yürürlüğe konulmalıdır. 3600 Ek gösterge bütün emeklileri kapsamalıdır. EYT’lilerin mağduriyeti formülsüz giderilmelidir. Çeyiz yardımları kurum gözetilmeden eşitlenmelidir. Cenaze yardımlarında eşitlik sağlanmalıdır.”