İletişim’den AP’de ‘Daha Adil Dünya Mümkün’ paneli
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu (AP)’nda “Daha Adil Dünya Mümkün” başlıklı panel düzenledi.
Haber Giriş Tarihi: 30.11.2022 19:18
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2022 19:18
ANKARA (İGFA) – Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen panelde Avrupa’nın farklı ülkelerinden uzmanlar, Birleşmiş Milletler’in (BM) güncel tehditlere cevap vermesine engel olan eksikler ve muhtemel reform önerilerini tartıştı.
BM’nin yapısındaki eksiklikler ve bunların giderilmesi için gerekli reformların ele alındığı 2 saatlik panelde Avrupa’nın farklı ülkelerinden uzmanlar, daha ilkeli, kapsamlı, stratejik ve uygulanabilir bir model için perspektiflerini sundu.
Avrupa Birliği (AB) İletişim ve Halkla İlişkiler Danışmanı Joanna Magdalena’nın moderatörlüğünde, mevcut yapının yeni tehditler için yeterli çözümleri sağlayacak durumda olmadığını tartışan uzmanlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabında işaret ettiği fikirlerle ilgili görüş alışverişinde bulundular.
TRT World Dış Politika Uzmanı Yusuf Erim, BM’nin, mevcut yapısıyla mülteciler konusu, terörizm ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla baş etmekte yetersiz kaldığına işaret etti.
Erim, Afrika ve Güney Amerika kıtasının BM Güvenlik Konseyi’nde daimi temsilciliğine ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
AP’de Politika ve Stratejik İletişim Danışmanı, siyasi analist İpek Tekdemir de AB’nin dünya düzeninin daha adil hâle getirilmesi için atabileceği adımlarla ilgili görüşünü paylaştı.
Avrupa Muhafazakârları ve Reformcular Partisi eski Genel Direktörü Richard Milsom da 70 yıllık dünya düzeninin yeni tehditlere çözüm üretme konusunda yetersiz kaldığını vurguladı.
Düşünce kuruluşu Avrupa Komşuluk Konseyi Direktörü Samuel Doveri Vesterbye, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) gibi yükselen kurumların bu anlamda öneminden söz etti.
NATO ve düşünce kuruluşları için Stratejik Analist ve Politika Danışmanı Maurizo Geri de BM Güvenlik Konseyi’ndeki oy çokluğuna karşı veto konusunun, demokratik yapıya uymayan, demode bir kavram olduğunu belirtti.